17 Ekim 2014 Cuma

İntihal.

Bugün akademisyenlere yapılan muazzam zam oranlarından sonra madem bu camianın sorunlarına bir neşter vuruldu diğer esaslı meseleyi de incelemek gerekir. Doktorlarımız ne kadar doktor doçentlerimiz ne kadar doçent? Herkesin malumudur, Türkiye’de akademi camiası hırsızlığın en çok yapıldığı yerlerden bir tanesidir. Yani intihalin. Emek hırsızlığının!

Çok yufka yürekli olduğumuz için midir yoksa ahlaksız mı bilinmez ama bu sorun ilkokulda başlar lisede devam eder üniversitede tavan yapar. Üniversite öğrencilerinin hazırlamış olduğu projelerin büyük kısmı oradan buradan aşırmadır. Yani bilgi hırsızlığıdır yani intihaldir! Bunda ezberci eğitim sisteminin de payı çok büyüktür. Öğrenciler sınav odaklı çalışma yapmak zorunda olduğu için araştırma ve bunları sonuca dökmekten bihaber şekilde eğitim hayatlarında devam etmektedirler. Karşılarına çıkan ilk araştırma ödevinde de aşırma yaparlar. Bunun da bu kesimin büyük kısmında bir ceza karşılığı olmaz. Yönetmeliklerde cezası vardır ve sabittir. Ya uzaklaştırma ya da okuldan atılma cezası verilmesi gerektiği halde hocalar yani doktorlar doçentler buna göz yumarlar. Yufka yürekli oldukları için mi? Kimse kusura bakmasın ama ben bu kadar iyi niyetli düşünemeyeceğim! Çünkü bu hocaların bir kısmının yüksek lisans, doktora veya doçentlik tezlerinden en az bir tanesinde en az bir cümle aşırma vardır. Yani bilgi hırsızlığı! Yani intihal! Hal böyle olunca hırsız hırsıza hırsızlığını söyleyemez duruma gelmektedir. Sorumluluk kimde? Sorumluluk kişide ancak denetleme YÖK’te! Varlığı ilk günden beri tartışma konusu olan YÖK hemen hemen her hükümet tarafından seçim vaatlerinde kapatılacağından söz edilir ancak güç tatlı mı gelir yoksa başka nedenler mi bilinmez kapatabilen çıkmadı henüz. Ancak madem böyle bir kurum var ve bu kurum bütün akademi camiasını denetliyor, bu durumda üzerine de büyük vazifeler düşüyor. Ne mi yapmalı? Bugüne kadar ki bütün akademik değeri olan tezleri ve makaleleri alacak gerekirse gece demeyecek gündüz demeyecek intihal var mı yok mu araştıracak! Bulduğu an da yönetmelik veya kanunlarda ne ceza görülmüş ise onu uygulayacak. Ceza geriye doğru işletilebilir mi? Evet işletilir! İşin ucunda ahlak varsa işin ucunda suç varsa işletilir! İntihal yeni bir şey değil. Bu camia kurulduğu günden beri var olan bir şey! Yani yeni suç olmadı, hep öyleydi! Bu gidişata dur denildiğinde ortaya ne mi çıkacak? Ortaya öğrencilerin yaptığı hırsızlığa göz yummayan kimine göre katı kalplı kimine göre hakkı savunan hocalar çıkacak. Ortaya ahlaki değerlerin bilincine varmaya başlayan nesiller çıkacak ve bu neslin yetiştirdikleri...

Ne mi olacak?


Güzel günler göreceğiz güneşli günler!